SevgiDiyari
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


SevgiDİYARİ'na Hosgeldiniz..
 
AnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sarılık

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
moby
Moderator
Moderator
moby


Erkek
Mesaj Sayısı : 16
Yaş : 35
Nerden : altınoluk
Lakap : moby
Kayıt tarihi : 20/05/08

Sarılık Empty
MesajKonu: Sarılık   Sarılık Icon_minitimePerş. Mayıs 22, 2008 11:13 am

Halk arasında, viral hepatitle, sarılık karıştırılır ve her sarılık " viral hepatit" zannedilir. Halbuki sarılık bir hastalık değil belirtidir. Birçok hastalık, sarılık belirtilerine neden olabilir. Örneğin, ana safra kanallarında taş olması sarılığa neden olabilir. Ancak viral hepatit'le hiçbir ilgisi yoktur ve bulaşmaz. Yeni doğanlarda rastlanan sarılığı da hepimiz biliriz. Bu tür sarılığın da "viral hepatit"le bir ilgisi yoktur ve bulaşmaz..

Üç çeşidi vardır

- Hemolitik sarılık : Kandaki alyuvarların tahrip olması sonucu safra, kana karışır. Hastanın idrar rengi normal, büyük tuvaleti ise koyudur.
- Hepatik sarılık : Bir virüsün neden olduğu karaciğer iltihabıdır. Karaciğer hücreleri şişer ve safra yolları tıkanır. Belirtileri, yavaş yavaş görülür. Hastada ateş, iştahsızlık, ishal ve kusma vardır. En çok görülen sarılık çeşidi budur.
- Obstrüktif sarılık : Nedeni, safra kanallarının tıkanmış olmasıdır.
Ortak belirtileri ise şunlardır. Hastalığın neden olduğu sarı renk, önce göz aklarında görülür. Sonra yüz, boyun, gövde, kol ve bacaklara kadar yayılır. İdrarın rengi sarı ile koyu kahverengi arasında değişir. Ciltte de kaşıntı vardır. Büyük abdest, kil renginde ve fena kokuludur.Tedavinin ilk şartı, yatak istirahatidir. Sıkı bir perhiz uygulanır.

Hepatite yol açan A,B,C,D,E virüsleri yanısıra daha az sıklıkta farklı virüslerde vardır. A ve E virusları dışkı ile atılırlar. A virusu ile oluşan bulaşıcı sarılıkta hastanın dışkısı, sarılığın ortaya çıkışından 2 hafta öncesi ile 1 hafta sonrası çok bulaşıcıdır. Bu viruslar ile oluşan hepatitler esas itibariyle, virus taşıyan dışkı ile kirlenmiş su ve besin maddelerinin (sebze ve meyvalar) ağızdan alınması sureti ile bulaşırlar. Virusla kirlenmiş yüzeylere temas etmiş ellerin ağıza değdirilmesi de kişisel bulaşmada ve virusun yayılmasında çok önemlidir. B ve C virusları ise, başlıca, kan yoluyla (kan ve kan ürünlerinin alınması, mikroplu enjektör ve iğnelerinin kullanılması, ortak jilet veya diş fırçası kullanımı, akupunktur, diş tedavisi---) ve cinsel ilişki suretiyle bulaşırlar. Hastalığın, bu virusları taşıyan anneden bebeğe geçişi de mümkündür.

En sık rastlanan belirtiler, halsizlik, iştahsızlık, mide bulantısı, karnın sağ üst kadranında ağrı, derinin ve gözakının sararması ve idrarın koyulaşmasıdır. Kısa süren ateş olabilir.Hastaların bazıları enfeksiyonu sararmadan halsizlik eklem ağrıları ve hafif ateş ile gripal enfeksiyon tarzında geçirirler.

A ve E hepatit enfeksiyonları tam şifa ile iyileşirken,B,C hepatitler ise kronikleşebilirler.Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde hepatit B hala önemli bir sorundur. Ülkemizde hepatit B oranı bölgelere göre değişmekle beraber % 10 civarındadır.Gelişmiş ülkeler de ise aşı sorunu çözüldüğü için bu oran çok azdır.Hepatit C nin aşısı henüz yok.Hepatit B ve C hastalarının bir kısmı kronikleşebilmekte ve siroz ,ileri dönemde karaciğer kanserine dönüşebilmektedir.Hepatit C nin toplumumuzdaki yaygınlığı çok düşüktür. bu nedenle C virusu hepatiti bireysel açıdan tehlikeli bir hastalık olmakla beraber toplumsal açıdan fazla tehlike arzetmiyor. C virusu hepatiti özellikle hemodiyaliz hastaları ve sık sık kan nakli yapılan hastalar için ciddi bir tehlike oluşturabilir

Hepatit B enfeksiyonu geçirenlerin bir kısmı tam olarak iyileşememekte ve taşıyıcı kalmaktadırlar. B virusu taşıyıcısı, hasta olmasa bile, kanı ve diğer vücüt sıvıları ile hastalığı başkalarına bulaştırabileceğini bilmelidir. Kan vermemeli ve korunmasız (kondom.) olarak, bağışık olmayan veya aşılanmamış kişilerle cinsel ilişkiye girmemelidir . B virusu hepatitine karşı, aşı ( ve / veya gerektiğinde HB immunglobulin ) ile, etkin biçimde korunmak mümkündür. Aşı yüksek oranda (%95 )bağışıklık sağlar. Bu bağışıklık en az 5 yıl devam eder. Hepatit B aşısı çok güvenilir bir aşıdır Akut hastalıkta özel bir tedavi yoktur. Hastaya sindirimi kolay yiyecekler verilir. Yağı az yiyecekler önerilir. Üzüm, bal gibi glikozdan zengin besinlerin mönüde yer alması uygundur. Hasta istirahat ettirilir. Akut hastalık genel olarak 4-6 haftada kendiliğinden iyileşip şifa ile biter.Kronik hepatitlerde ise aktivasyon derecesine ve enzim seviyelerine göre tedaviler uygulanmaktadır.Bu yönde gelişmeler hızla ilerlemektedir

Sorular

Bulaşıcı sarılık, bulaşıcı kara sarılık (hepatitis) hastalığı ile aynı mıdır?
Hayır. Bu hastalık bir spirokerle geçmektedir ve taşıyıcıları farelerdir. Hastalık fare ısırmasıyla ve fare pisliği veya idrarı ile bulaşmış olan su ve yiyeceklerden de gelebilmektedir.

Bulaşıcı sarılık genellikle nerelerde bulunur ve bu hastalığa yakalanması muhtemel kişiler hangileridir?
Bu hastalığa genellikle liman işletmelerinde, yük iskelelerinde, lağımlar ve kanalizasyonlar ile farelerin en çok bulunduğu yerlerde rastlanmaktadır. Liman işçileri, kanalizasyon işçileri ve maden işçileri bu hastalığa yakalanma ihtimalleri çok olan kişilerdir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sarılık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SevgiDiyari :: SAĞLIK BÖLÜMÜ :: ŚÁğĹıĶ-
Buraya geçin: